31 Aralık 2016 Cumartesi

2016

Geçen sene 2016ya girmeden bir iki hafta önce anneannemi kaybettik. Uzun yıllardır kanser hastasıydı, son zamanları çok zor geçmişti. Yoğun bakımda uzun süre geçirdikten sonra pes etti vücudu, çalışan organı kalmamıştı. İşte böyle acıyla başlayan acı dolu bir yıl oldu.
2017'ye dair umutlar büyük. 



❤︎ Ocak'ta ev çok soğuktu. Kaloriferden bahsetmiyorum, manevi soğukluk. Çünkü annem anneannemin vefatını kaldıramadı. Onun için fazlasıyla zor bir süreçti. Ben kendimi tamamen ders çalışmaya vermiş kpss çalışıyordum. Herkes işinde gücünde gibi görünse de annemin içindeki boşluk fazlaca hissediliyordu. Cenazeden sonra teyzemle anneannemin eşyalarını boşaltırken cüzdanından çıkan paradan kardeşime ve bana (ya 20 ya 15 çok hatırlamıyorum ) para verdi teyzem. O parayla kitap alıp ömür boyu saklarım diye düşündüm. Ve ''Şeker Portakalı'' böylece girdi hayatıma. Ocak ayında aldım ve okudum. Anladım ki en doğru tercihi yapmışım. Çünkü benim çocukluğumdaki şeker portakalım anneannemdi, beni o büyüttü. ❤︎ Çok yakın arkadaşlarımdan Sedef'in nişanı vardı ocak sonunda. Ev içinde, çok güzel oldu ve bir çok aşamasına şahit olmak, katkıda bulunmak çok güzel. Bir önceki sene de diğer bir arkadaşımı nişanlamıştım. 

11 Aralık 2016 Pazar

Beklemek

Bugün zor bir cumartesi. 
Dert dolu, göz yaşı dolu.
 En baştan bitik başlamıştım güne. 
Uykudan gözlerim ağrıyarak, başım ağrıyarak uyandım. 
..

4 Aralık 2016 Pazar

Pazar Sohbeti- Gabriel Garcia Marquez-Doğu Avrupa'da Yolculuk*

Dört gündür spor yapmıyorum. Kendimi çok suçlu hissediyorum. 


Ve bu incecik kitap kaç gündür elimde bekliyor, her elime aldığımda 3-4 sayfa ilerleyip bırakıyorum. Bunda yol kitabı olarak kullanmamın da etkisi var tabiki. Zaten arkadaşımı beklerken kitapçıya girip plansız bi şekilde aldım. 
İyi ki de almışım kitap öyle güzel ki.
Eğer tarih sever bir insansanız çok daha dolu dolu, doya doya okursunuz. Açıkçası bitmemesinden memnunum çünkü her elime aldığımda kendi kendime tarihsel büyük bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi. 
Bilmeyenler için açıklayayım kitap yazarın ve yanındaki arkadaşlarının demir perde ülkelerine yaptıkları ziyareti anlatıyor. Tabi bu arada demir perde olarak anılan ülkelerin neler olduğu, neden demir perde denildiği konusunda bilgili olarak okumak daha manalı olur. 
Demir perdenin arka planında büyük bir hezimet yatıyor. Büyük bir savaş yatıyor. Tabi ki ikinci dünya savaşından bahsediyorum. Canım Hitler hani ezip geçmişti ya dünyayı. İşte taaa o zamanlara dayanıyor alt yapısı. :)
Savaşlar elbette kötüdür ancak savaş konusunda benzer ( psikopatça) düşüncelere sahip olduğum iki tarihi kişilikten biri Hitler, diğeri de onun İtalyan versiyonu sevgili Mussolini. :) 
Ben kitabı okurken uzak diyarlara dalıp gidiyorum. İçimden kendimle tartışıp konuşuyorum, anlatıyorum. Bildiğimiz olaylar. Savaş falan. Lakin haklı oldukları ve gerçekten güzel şeyler yapmış oldukları konusunda kendimi mükemmel şekilde ikna ettikten sonra bir fark ediyorum ki bir saat geçmiş ve ben sadece 3 sayfa okumuşum. 


Normalde asla asla asla kitapları çizmem karalamam. Lakin kitapta öyle güzel ayrıntılı, olguların ve olayların tahlili var ki ilk defa bir kitapta kalem kullandım. Sonra baktım kitabın her sayfasını karalama ihtimalim var kıyamadım, bıraktım.
Parça parça okumalarımla ne kadar sürer bilmiyorum ama kitap bitsin, daha sonra baştan okuyacağım. Daha aklı selim, tamamen boş olduğum bir zaman, elime kalemi defteri alıp ders çalışır gibi kitap okuyacağım çünkü almam gereken çok not var. 

Galiba benim tarih bölümü okumam gerekiyormuş.

Tarih bölümü de okur muyum bilmiyorum. Önce yüksek lisansı bitirmem lazım. Bu dönemdeki tüm dersleri veririm inşallah. Bi akıma kapıldım gittim 4 ders birden seçtim hangi akla hizmet yaptıysam. Şimdi dönem sonu geldi ve ben yusuf yusuf.. Projeler bekliyor, çalışılacak şeyler bekliyor..Neyse canım dertlenmeyelim hemen hallederiz Allah büyük. :)

Ne diyordum konu çok dağıldı. Bu kitap okunmalı. Dolu dolu bilgi içeriyor, demir perde ruhunu yansıtıyor, anlamak isteyen okusun. 

Hgk Günlükleri'nden sevgilerle...

1 Aralık 2016 Perşembe

Kitapyurdu Alışverişim ve Yurtiçi Kargo

Geçen hafta bir akşam kitaplardan konuşuyorduk. Ben de o gün bir kitap bakmıştım ama almamıştım. Aradığım diğer bir kitabı da kitapçıda bulamamıştım. İnternet kitapçıları bir çok kitapsever için vazgeçilmez tabi ki. Ben de Kitapyurdu'nda gezmeye karar verdim malum D&R de kocaman bir arşiv oluşturdum bekliyor. Aynı işlemi burada da yapmazsam için rahat etmezdi. :)

Arkadaşıma hediye edeceğim kitap da dahil olmak üzere 9 kitap sipariş verdim ama kitaplardan biri temin edilemedi. Hediye kitap olduğu için ben temin edilenler gelsin dedim, bulunamayan kitap ücreti ise bir  sonraki alışverişimden düşecekmiş. Sistemlerini beğendim.