8 Ekim 2019 Salı

Yaz Benimse Kış Da Benden

Arabanın üstüne düşen yağmur damlaları eşliğinde uyumaya çalışıyorum. Bi yerde tıkırdayan yağmur sesi bana hep çocukluğumu, çocukken yaylada babaannemle birlikte kaldığım zamanları hatırlatır. Huzurlu bi uyku vardı o anlarda yine aynı huzurla uyumaya çalışıyorum ama bu sefer biraz rahatsız bi ortamda. İlk defa arabada uyuyorum. İlk defa kendi arabamda uyuyorum. Tabi uyuyabilirsem. Dışarıdaki köpek sesleri hiç bitmiyor ıslandıkça daha çok havlıyorlar.
Burada olmak güzeldi, benim için farklı bi deneyimdi. Daha güzel olabilirdi ama olmadı, olanla yetinmek zorunda kaldım. Birini yolda yolculukta tanırsın en iyi. Evet tanıdım ama kendini gizleyen gizlemeye çalışan birini ne kadar tanıyabilirsin ki nerede olursan ol, bi noktada hep gizli kalacaktır. Yarım kalacaktır. İstediğin kadar yarım kal benim canımı acıtan ya da umursadığım bi olay değilmişsin bunu net bi şekilde anladım. Yine kendi kendime yazdığım yazılar, birine hitaben yazılan cümlelere dönmeye başladı. Ben kendimi anlatırken en çok bu hatayı yapıyorum sanırım. Kendimi birine anlatmaya çalışıyorum. Halbuki benane! Ya da senane!
Kafamın içinde dönen anlarda, hep bir oyun hep bir eğlence hep bir dalga geçiş var. En çok da kendimle dalga geçmezse nasıl nefes alacağım bilmiyorum. İnsanlara iyimserlik aşılarken kendimden fazlaca verdiğimi fark ediyorum çoğu zaman sonra ne mi oluyor. Öyle bi an geliyor ki içimdeki karamsarlıkta boğulduğumu hissediyorum. Yavaş yavaş gelen yok oluş daha açık nasıl ifade edilebilir ki. Ama ben bunun da üstesinden geliyorum. Bu yıkıklığımla da dalga geçerek. Çünkü bugün bir cümle okudum doğruluğunu bildiğim aslında her zaman aklımda olanın kelimelerle ifade edilmiş haliydi " Bu vakit geçip gidecek."
Hangi an olursa olsun bu vakit gerçekten geçip gidecek, izin mi vereceksin bu bedbahtlığa, bu karamsarlığa bu mutsuzluğa. Ben vermem. Veremem.

Hgk Günlükleri'nden sevgilerle...