1 Aralık 2016 Perşembe

Kitapyurdu Alışverişim ve Yurtiçi Kargo

Geçen hafta bir akşam kitaplardan konuşuyorduk. Ben de o gün bir kitap bakmıştım ama almamıştım. Aradığım diğer bir kitabı da kitapçıda bulamamıştım. İnternet kitapçıları bir çok kitapsever için vazgeçilmez tabi ki. Ben de Kitapyurdu'nda gezmeye karar verdim malum D&R de kocaman bir arşiv oluşturdum bekliyor. Aynı işlemi burada da yapmazsam için rahat etmezdi. :)

Arkadaşıma hediye edeceğim kitap da dahil olmak üzere 9 kitap sipariş verdim ama kitaplardan biri temin edilemedi. Hediye kitap olduğu için ben temin edilenler gelsin dedim, bulunamayan kitap ücreti ise bir  sonraki alışverişimden düşecekmiş. Sistemlerini beğendim. 



Dün bana kargo gelmiş. Hem de teslim edilmiş. Ben şok. Çünkü ben kargo falan görmedim. Gelmedi. Allahtan yurtiçi kargo binanın aşağısında da hemen gittim. Benim kargom nerede, kime verildi falan derken yaşadığım stres ve gerilim. Teslim edilen ismi tanımıyor olmamım ( kapıcıya verdiklerini söylediler telefonda ama o isim kapıcıya ait değil) kızgınlığı derken görevli kadın, teslim eden kargo dağıtıcısı amcayı çağırdı.

Adamın kendinden emin sakin tavrı beni biraz rahatlattı, kargoyu bulur diye düşündüm. 
Adam biraz düşündü.
Kapıcının oğluna verdim dedi. Gençten bi oğlandı.

O an söyledikleri isim biraz tanıdık geldi. Kargomun yok olmuş olma telaşıyla soyisim bağlantısını bırak o çocuğun isminin İlker olduğunu bile düşünmedim, duymuştum ama hiç tanımadım o an. Demekki onun adı İlkerdi dedim içimden.

''Kuran vardı demi?'' diye sordu adam. İkinci şoku yaşadım. Yok kitaplar vardı, kitapyurdu kolisi olması lazım dedim. He öyleydi dedi kutu. Şaşkınlık içindeydim. 
Amcanın kargoları karıştırmış olacağını düşündüm.

Apartmana doğru giderken çok sinirliydim. Kitaplarım yoktu. Adam kapıcının oğluna verdim dedi. Ama ona vermiş olsa bile ben Kuran-ı Kerim sipariş vermemiştim zaten. 

Songül teyze açtı kapıyı. Benim kargomu İlker almış sanırım öyle dediler dedim. Kısa bir giriş ve açıklama kısmından sonra, oğluna seslendi sordu. Gitti sandalye aldı, vitrinin önüne koydu, en üste uzandı, koliyi 'buraya niye koydunuz bunu' diye söylenerek aldı, bana getirdi. Ben teşekkür ettim aldım. Asansörde çıkarken kutunun tam olarak Kuran-ı Kerim boyutunda olduğunu fark ettim.


Kargocu amcanın bu boyutta Kuran'dan başka bir şey olmayacağını düşünerek kargoyu teslim etmesi ve çocuğun kargoyu vitrinin yukarısına koymasının bağlantısını kurduğum anda beni bir kahkaha aldı. Amcanın aklına Kuran olabileceği gelmesi çok hoş, paketin içini görmeden buna İlker'i de inandırması ayrı hoş değil mi?
Eve girdim sadece kedim vardı ve sesli sesli gülüyordum. Ben güldüm o baktı. Pakete baktım güldüm, kediye baktım güldüm. 

Az önce kargomu kaybettiler ya da başkasına verdiler diye sinir küpü ben, tamamen boşalmış gevşemiş sinirlere sahiptim. Meğer Kuran-ı Kerim diye özel muamele görüyormuş benimki. 

Değişik bir sabahla başladım günüme ve baya baya ders çalıştım. Kitapları okudukça yorumlarımı paylaşacağım. 
Temiz kalpli insanlarla karşılaşalım.

Hgk Günlükleri'nden sevgilerle...

4 yorum:

  1. selam, çekilişe gelmişmiydin?
    http://mugeninlistesi.blogspot.com.tr/2016/11/24-kitap-cekilisi.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hayır ama hemen katılacağım :) teşekkürler :)

      Sil
  2. Yurtiçi kargo bu hafta bana telim etmediği koliyi internette teslim etti göstermiş. Üstelik koloni gönderen şirkete de teslim ettiğini söylemiş. Uzun bir telefon trafiği ve şikayetlerden sonra yurtiçi tarafından evime getirildi.Kargo şirketleri öldürüyor insanı :)) Keyifli okumalar. ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet benim ki en azından daha basit bir sorundu. Ama karşındaki kargo şirketi olunca hangisi olursa olsun insan çok geriliyor çünkü olumsuz örnekler dağ gibi yığılı önümüzde malesef.. :) teşekkürler :)

      Sil