5 Nisan 2020 Pazar

28'e doğru!

Altı gün sonra 28 yaşıma giriyorum. 27 mükemmel olacak diyordum. Gerçekten mükemmel geçti. Benim için muhteşem insanlık için acı dolu. Belki de hayatımın en güzel, en kararlı, en kendinden emin ve en değişken yılıydı. Üst üste o kadar çok şey oldu ki o kadar çok olay geçti ki bazen sıralamasını dahi unutuyorum. 

Unutmadığım tek bir şey var her defasında kendim olmayı seçince mutlu oluyorum. Bazen mutluluk o kadar sahte, o kadar bulanık görünür ki bize kendimiz olmaktan vazgeçeriz onu elde etmeye çalışırken. Halbuki asıl illüzyon budur. Kendimizi o sahte mutluluğu elde etmek için harcadığımız çaba içinde buluruz ya da kaybederiz. Göz yanılsamasından başka bir şey olmayan bu mutluluk için yorulur, yıpranırız. Hepsinin sonunda hayat bi şekilde ayna tutar "kendin ol!" der.

Mutluluğu kovalamak yerine kendin olmayı seçmelisin her zaman. Beni ben yapan tek bir şeyden dahi vazgeçtiğim noktada eksiklerimle mutlu olamam. Olunmuyormuş bunu gördüm.
27 yaşımın her anında bunu gördüm. 28'de fazlasıyla uygulamaya çalışacağım. Şöyle de bi gerçek var ki; " Huylu huyundan vazgeçmez." "İnsan 7'sinde neyse 70'inde de odur." " Üzüm üzüme baka baka kararır." ( pardon bu burası için değildi). 
Geçen gün Ebrumla yine bir anda kendimizi hayal kurarken bulduk, hepsi de çok güzel hayaller. Gerçek olmasını çok isteyeceğimi şeyler. Sonra bana "biz yine kaptırdık kendimizi, yine üzülmeni istemiyorum olmazsa" dedi. (Çünkü o benim canımmmm) Olsun ne olacak sanki biz yine kuralım hayal dedim. " Alıştın zaten yıkılmaya bu ilk düşüşün olmaz" dedi. (beni en çok bilen.) Evet dedim bu ilk düşüşüm olmayacak sıkıntı yok. Yine gerçekleşme ihtimali çok düşük hayallerle çıkaralım kendimizi bulutlara yere çakılmak benim uzmanlık alanım. Hayal kırıklığı önce soğuk geliyor ama girince alışıyorsun.

Çünkü yine çok erkenden, çok büyük cümleler kuruyoruz. Engelleyemiyorum.
Yine ağlayacağım şeyler var. Benimki anlatmak ya da anlamaktan çıktı artık hissediyorum. Ne olursa olsun yine ağlayacağım şeyler var. Winter is coming...

"28" "yirmi sekiz" koskocaman 28 yaşıma corona karantinasında giriyorum resmen. Ben bu sene muhteşem olacak derken işte tam olarak bunu kastettim.. Hayatımda şimdiye kadar olduğu gibi yine bir yerden verince bir yerden alıyor Allah. (çok şükür) Ben bu sefer büyük bi kutlama olur diye düşünmüştüm. Her yer ışıl ışıl, kalabalıklar, müzikler, konfetiler, dansçı kızlar... hee tamam ya o sonuncusu bizde yoktu demi yine Amerikan yapımı filmlerin etkisi mazur görün. :) Benim arkadaşlarım yanımda olsa yeterdi. Dönüşümlü çalışmadan dolayı iş arkadaşlarımın bile yarısı yanımda olacak. En yakın arkadaşlarımdan biri evden çıkmıyor, biri de hastanede çalışıyor olacak. Ben her sene büyük bi kutlama beklerken, bu sefer en azından bu konuda böylesine dibe vurmayı istemezdim.

La ben kimin ahını aldım. Kim bu kadar sövüyor ebeme. Kim beddua ediyor bana çıksın la ortaya. Yok ya bişi yapmıcam. Hiç sinirlenmedim. Kızmadım. Bi konuşcaz o kadar. Neyssee..

Gelecek olan yeni yaşıma hiçbir şey demiyorum. Biliyorum ki hepsinden güzel geçecek yine. Zaten ben kurallarımı, hedeflerimi yeni yıla girerken koyarım yeni yaşa girerken değil. Her sene yeni yaş dileklerim sadece mutlu olmaktır. Ve ben hep mutlu olmayı bi şekilde başarırım. Canım kendim.

Altı değil beş gün sonra, gece devretti günü.

Hgk Günlükleri'nden sevgilerle...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder